Meşhur Sırık Kebabı

MEŞHUR BOYABAT SIRIK KEBABININ YAPILIŞI
Ülkemizin bir çok yöresinde çeşitli şekillerde yapılan çevirme bizim ilçemizde de yüzyıllardan beri yapılmaktadır.Fakat bizim ilçemizin özellikle dağ köylerinde yapılan çevirme diğerlerinden farklı özellikler gösterir.Çevirmenin diğer ismi Sırık Kebabı’dır.Bu ismin verilmesinin sebebi kebap yapılacak hayvanın sırığa geçirilecek olmasıdır.
SIRIK KEBABININ YAPILIŞI
Çevirme 120-130cm genişliğinde ve 70-80cm derinliğinde , hemen hemen aynı yüksekliğe
sahip ocaklarda yapılır.Ocaklığın iki tarafında sırığın takılacağı çiviler yada kancalar vardır. Kuzunun takılacağı sırık yaklaşık 2,5 metredir.
Çevirme yapılabilmesi için herhangi bir küçükbaş hayvan gereklidir. Kuzu, koyun, keçi, seyis vb. hayvanlar kebap için kullanılabilir.
Kebaplık hayvan kesildikten sonra özenle yüzülür.Hayvanın yüzülmesi sırasında çok dikkatli olmak ve deri altına bıçak kaçırmamak gereklidir. Özellikle döş ve sırt bölümünde açılabilecek çok küçük yırtıklar bile kebabın yapılmasına engel olabilir.
Hayvanın iç organlarının çıkartılabilmesi için karnında uzunluğu bir karışı geçmeyen, göğüs kemiğine kadar uzanan bir yırtık oluşturulur. Bütün iç organlar çıkartılır, hayvanın içindeki kan temizlenir ve sırığın ince tarafı boyundan çıkacak şekilde kebaplık hayvan sırığa geçirilir. Öne doğru uzanan arka bacaklar geriye doğru döndürülür ve bağlanır. Hayvanın boynu da sırığa bağlanır.Ön bacaklar ilk eklem yerinden kesilir ve göğüs kısmında açılan iki adet deliğe yerleştirilir. Bunlara sokma adı verilir. Hayvanın sırığa bağlanmasının sebebi ileri geri hareket etmeyi önlemektir. Ayrıca sırığın kalınlığı hayvanın büyüklüğüne göre değişir. Karındaki açık olan yerden hayvanın içine tuz, biber, dilimlenmiş domates, soğan, kekik gibi baharat ve lezzet veren sebzeler atılır.Karındaki açık olan yer, ucu inceltilmiş ve kuru bir fındık ağacı ile özel bir yöntemle dikilir. Dikişlerin arası 3-4cm’dir. Bu ağaç parçalarına sığlık adı verilir.
Karnı dikilerek hazırlanan kebaplık iki veya üç adet gül takılarak hazır hale gelir. Gül, hayvanın kolundan buduna uzanan bir yaş kızılcık ağacı üzerine dizilmiş, iri bir ceviz büyüklüğündeki kuyruk yağına denir. Gül takmadaki amaç zayıf hayvanların ateşe dayanmasını ve kebabın üzerinin kurumasını önlemektir. Kebabın altına akacak yağın yere düşmemesi için özel tepsiler yerleştirilir. En son yapılan bu işlemden sonra kebap ocağa koyulur. Tepsilerin içine birer bardak su koyularak yanmaları engellenir.
Kebabın daha iyi pişmesi için ocak önceden yakılmıştır. Ateş kebabın altına değil ocaklığın karşı köşelerine yakılmıştır.Ateş karşıda olduğu için pişme süresi,hayvanın büyüklüğüne göre 4 ile 6 saat arasında değişen uzun bir zamandır.
Ocakta çıralı ve ham çam odunu kullanılır. Kebap ocağa koyulduktan sonra en az bir saat ham odunlarla ağır ateşte yapılır. Daha sonraki saatlerde ateş güçlendirilir.İlk baştan itibaren güçlü ateşle yapılırsa kebabın dışı pişer içi çiğ kalır.Bu olaya kebabın kartması denir. Pişmenin çok iyi olması için ağır ateşle başlamak ve çok yavaş çevirmek gereklidir. Ayrıca kebabın yapıldığı yerin de çok sıcak olması gereklidir.Sık sık kapı, pencere açılmamalıdır. Kebabın güzelliği ocakçının ve çevirenin elindedir.
Kebap piştiği zaman sırttan doğru etler patlamaya başlar. Pişip pişmediğinin anlaşılması için kürekler içe doğru açılıp kapatılarak kontrol edilir. Bir diğer kontrol yöntemi de but kısmına bıçak sokularak kokunun ve akan sıvının incelenmesidir. Akan sıvıda kan rengi varsa ve çiğ kokuyorsa kebap pişmemiştir.
Kebap piştikten sonra hayvanın karnından sırtına kadar bıçakla yırtılır. Buradan dışa akan ve tuz suyu denilen su büyük bir tavaya alınır. Çevirme işlemi devam ettirilir ve bu su bütün gövdeye yavaş yavaş yeteri kadar dökülür. Kebap ocaktan alınır ve alttaki tepsilerde biriken yağ ile tuz suyu derince bir kabın içinde, soğan ve domates ilave edilerek yeniden kaynatılır. Kıvamına gelince kaynatma işlemi bitirilir. Bu sıvıya serit yağı adı verilir. Bir kebaplık hayvanın yaklaşık iki litre kadar serit yağı çıkar.
Kebap birkaç kişi tarafından ortak yapılıyorsa odunları veren kişiye fazladan boyun ve iki adet kaburga verilir.
Ortakların sayısı kadar pay edilen kebap ayrı ayrı bir yere koyulur. Ortaklardan bir kişi arkasını döner. Paylardan her biri tek tek gösterilmeden ‘bu kimin’ diye sorulur. Arkası dönük kişi kimin ismini söylerse o pay ismi söylenen kişinin olur. Bu şekilde yapılan paylaştırma işlemine ferfene adı verilir.